Eski İYİ Parti Manavgat İlçe Başkanı Hüseyin Ergen, 31 Ocak’ta Side Mahallesi’ndeki evinin önünde uğradığı silahlı saldırıda yaralandı. Jandarma, bölgede ve güzergahlarda güvenlik kameralarını incelemeye aldı. 14 saatlik çalışma sonucunda olayda kullanılan araç tespit edildi. Düzenlenen operasyonda Kemer ilçesinde yakalanan araç sürücüsü Ergün Göreayı (24), tutuklandı. Araştırmalarını sürdüren ekipler, 8 Şubat’ta silahlı saldırıyı gerçekleştirdiği tespit edilen Selahattin Oğuz (47) ile yardım eden Remzi Ulu’yu da (39) yakaladı. Gözaltına alınan şüphelilerden Selahattin Oğuz tutuklandı, Remzi Ulu adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
SOSYAL MEDYA ÜZERİNDEN ARAYIP, İSİM VERDİ
Yaralanan Hüseyin Ergen’i, 9 Şubat’ta sosyal medya uygulaması üzerinden arayan ve Selahattin Oğuz’un akrabası olduğunu öne süren bir kişi, olayı otel sahibi Yahya Kurt ve eşi Ayşen Kurt’un (40) para karşılığı yaptırdığını söyleyip, aynı uygulama üzerinden video ve fotoğraf gönderdi. Adı tespit edilemeyen kişi, olayı planladığını belirttiği Ahmet Çelik’in Kemer ilçesinde jandarmaya teslim olacağını ve video ile diğer belgeleri teslim edeceğini söyledi. Aynı gün Ahmet Çelik, Kemer’e bağlı Beldibi Jandarma Karakol Komutanlığı’na giderek teslim oldu. Manavgat’ta jandarmaya ifade veren Ahmet Çelik, azmettiricinin Yahya Kurt olduğunu iddia etti.
PARADA ANLAŞAMAYINCA TESLİM OLMUŞ
Hüseyin Ergen’in öldürülmesi için Yahya Kurt’un kendisine para teklif ettiğini, bu sırada yanında Yusuf Akbaş (31) ve Furkan Enes Derinçay’ın da (29) bulunduğunu öne süren Ahmet Çelik, kendisinin bu olay için önce 20 milyon lira, sonra 10 milyon lira istediğini iddia etti. Ahmet Çelik, Selahattin Oğuz’a silahlı saldırıyı gerçekleştirmesi için talimat verdiğini, saldırının ardından görüştüğü Yahya Kurt’un parayı çok bulup, kendisine 3 milyon lira teklif ettiğini anlattı. Ahmet Çelik, Yahya Kurt ile para konusunda anlaşmazlık yaşadıktan sonra teslim olduğunu söyledi.
OTEL SAHİBİNE EVİNDE GÖZALTI
Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla jandarma ekipleri, Ahmet Çelik’in görüşmede yanında bulunan Yusuf Akbaş ve Furkan Enes Derinçay’ı yakalarken, otel sahibi Yahya Kurt’u da evine düzenledikleri operasyonla gözaltına aldı. Şüpheliler, jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılık ifadelerinin ardından Ahmet Çelik, Yusuf Akbaş, Furkan Enes Derinçay ve Yahya Kurt, ‘Tasarlayarak öldürmeye teşebbüs’ suçundan tutuklandı. Savcılık tarafından yürütülen soruşturmada, olay tarihinde İYİ Parti Genel İdare Kurulu Üyesi Ayşen Kurt da daha sonraki tarihlerde ifade verdi. Ayşen Kurt adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Diğer yandan Ayşen Kurt, geçen şubatta İYİ Parti GİK üyeliğinden istifa ettiğini açıkladı.
İDDİANAME HAZIRLANDI
Olayla ilgili Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma tamamlanıp hazırlanan iddianame, Manavgat 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. İddianamede, tutuklu sanıklar Ergün Göreayı, Selahattin Oğuz, Ahmet Çelik, Yusuf Akbaş, Furkan Enes Derinçay ve Yahya Kurt ile tutuksuz sanıklar Ayşen Kurt ve Remzi Ulu hakkında ‘Tasarlayarak öldürmeye teşebbüs’ suçundan ayrı ayrı 20 yıla kadar hapis cezası istendi. Ayrıca Selahattin Oğuz’un ‘Ateşli silahlar ve bıçaklar ile diğer aletler hakkında kanuna muhalefet’ suçundan da cezalandırılması talep edildi.
‘CAHİL KISMIYLA ÇALIŞTIĞIN ZAMAN, HATA PAYI YÜKSEK OLUYOR’
Olayın organizatörü olarak geçen Ahmet Çelik’in, 3 Şubat tarihinde Yahya Kurt’un Antalya merkezdeki evinde yaptıkları görüşmenin kamera kayıtları ortaya çıktı. Ses ve görüntü kaydedici özelliği olan kamera tarafından kaydedilen görüntülerde, Ahmet Çelik ile Yahya Kurt’un olayı değerlendirdiği anlar yer aldı. Görüntülerde, Ahmet Çelik’in olayla ilgili iki grup ayarladığını, birinci grubun işi becerememesi üzerine ikinci gruba işi verdiğini anlattığı görüldü. Konuşma sırasında Yahya Kurt’un “Sen buraya neyle geldin” sözleri üzerine Ahmet Çelik’in araçla geldiğini ve dışarıda kendisini bekleyenler olduğunu, bunu kimsenin bilmediğini anlattığı, dışarıda bekleyenlere de telefon açarak gitmelerini ve kendisinin daha sonra geleceğini söylediği görüntülere yansıdı. Görüşmenin devamında Ahmet Çelik’in, “Cahil kısmıyla çalıştığın zaman, hata payı yüksek oluyor” dediği, bunun üzerine Yahya Kurt’un “Lanet olsun” dediği, ardından da Çelik’in “Bak, seni de zora sokuyor, beni de zora sokuyor. İkimizi cahillerin hareketi zora sokuyor” dediği duyuldu.
‘SAVAŞMAM GEREKİYORSA SAVAŞIRIM, SANA YANSITMAM’
Tetikçilerin Kemer’de yakalandığını aktaran Ahmet Çelik’in, “Savaşmam gerekiyorsa savaşırım, sana yansıtmam. Konuşacak bütün ağızları kapatırım. Onların ne yüreği, ne kalıbı, ne çabası bana yetmez. Neyi, ne kadar azmettirici olarak suçlanabilirsin? Tek koz var; azmettirici olarak seni suçlayacak. Senin açıklarının hepsini kapatırım” dediği duyuldu. Yahya Kurt’un, “Bizim yapmadığımız şey kalmadı, tertemiziz şu anda. Adama iki tane yumruk vur demişiz, gitmiş adamın ayağına vurmuş. Tabancayla sıkmaya kalkmışsın, bütün görüntüler ortada. Ondan sonra ‘beklentim büyük’, yok böyle bir dünya” sözleri de görüntülere yansıdı.
‘YATIRAMADINIZ ADAMI SADE AYAK, ÖLÜM İSTEMİYORUM’
Alt ekibin Yahya Kurt’u tanımadığını vurgulayan Ahmet Çelik’in, “Sen bana adresi verdiğin zaman ben de gidip, kontrol ettim. Orada rastladım ama markete girip cips filan aldık, o arada 2 dakikayla elimizden kaçırdık. Adamlar sabırsız davranmış. Geri dönüyor, kovalıyor ama otomatikman hata yaptırıyor. Başlarındaki çocuk, o gün onlara fırça atıyor. Normalde geceyi beklemeleri gerekirken tek düşüşte adama hamle yapıyorlar. Dedim ki ‘Gece yapın, gündüz yapmayın.’ Uymuyorlar işte, saha bambaşka. Gündüz yapma, gece yap baskını, gündüz yapmışlar. Yav adamın kamerası var be kardeşim. Dedim ki ‘Sıkıntıya girdiniz, yatıramadınız adamı sade ayak, ölüm istemiyorum’ diye bunları tembihledim zaten” sözleri yer aldı.
BASIN AÇIKLAMASINI DA İZLEMİŞ
Güvenlik kamerası görüntülerinde, Ahmet Çelik’in, olayın ardından Hüseyin Ergen’in evinin önünde yaptığı basın açıklamasını cep telefonu üzerinden Yahya Kurt’a izlettiği de görüldü. Görüntülerinden sonunda Ahmet Çelik’in, Yahya Kurt tarafından kendisine verilen ve içinde para olduğu değerlendirilen poşeti göstererek, önce “Şoförüne söyle de bunu arabanın bagajına koysun” dediği, ardından vazgeçip, paltosunun içine sokarak odadan çıktığı görüldü. 6’sı tutuklu 8 sanığın yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.